top of page

GELECEĞİN OKULU, GÜNÜMÜZÜN OKULU MU?

Okuldan neler anladığımıza bağlı! Geleceğin okulunun, bugünkü anlayışımızla okul olmayacağı kesin...


Geleceğin Okulu Neleri Kapsamalı
Geleceğin Okulu

Özel Yeteneklilere İyi Öğretmek Ne Anlama Gelir


Kimileri, özel yeteneklilerin eğitimini bir çeşit süs veya patatese katılan sos olarak görür, belki haklılar ancak ödenen zihinsel bedelin yanında hiçbirşey önemli veya hassas değildir. Bazıları, özel yetenek eğitimi “tüm öğrenciler için neyin iyi olduğu” ile ilgili olduğudur. Ancak bu iki eleştiri de, özel yeteneklilerin sınıfta uygun olmayan şekilde eğitilmelerinin gözlemlenmesinden kaynaklanmaktadır.


Peki özel yetenekli öğrencileri iyi eğitmek ne anlama gelmektedir? Elbette çocuğun yaşına, konuya, öğrencinin öğrenme tarzına ve belki de cinsiyetine veya kültürüne göre bile değişiklik gösterir. Şüphesiz ki bu gibi öğrenciler için uygun eğitim, okula deneyim olarak donanımlı başlayan ve donanımsız başlayan için farklılık gösterir. Sınırsız potansiyele sahip olanla düşük kapasiteli çocuk için de farklılık gösterir. Yine de özel yetenekli öğrenciler (güçlü oldukları alanlarda) için uygun ve uygun olmayan müfredatın ve eğitimin genel göstergeleri bulunur.



Özel Yeteneklilere Uygun Öğretim

1. Özel yetenekliler için iyi müfredat ve eğitim iyi bir genel müfredat ve genel eğitimle başlar. Özel yeteneklileri sıkıcı müfredat ve eğitimle geliştirmek zordur ancak imkansız değildir. Tüm öğrenciler gibi özel yetenekliler de kendilerini geliştirecek, gerçeklerden ziyade bir disiplinin anahtar kavramları ve ilkeleri tarafından teşkil edilen öğrenme deneyimlerine; kendi hayatları ile ilgili içeriğe, üst düzeyde önemli fikirleri işlemelerine neden olacak aktivitelere; anlamlı problemlerle uğraşacakları ve savunacakları çözümlere götüren ürünlere; kendilerine saygı duyan, yapılandırma ve seçme şansı veren, yapabileceklerini düşündüklerinden fazlasını yapabilecekleri sınıf ortamlarına ihtiyaç duyarlar. Bunlar sadece özel yeteneklilerin değil, tüm öğrencilerin ihtiyaç duyduğu şeylerdir, ancak özel yeteneklilerin iyi eğitimi hikayesi burada başlar.


2. Özel yeteneklilerin iyi eğitimi öğrencinin kişisel ihtiyaçlarına verilen cevapla ilgilidir. Özel yetenekliler genelde kendi yaşıtlarından daha hızlı öğrenirler. Bunun sonucunda da akranlarından daha hızlı eğitim adımlarına ihtiyaç duyarlar. Eğitimciler bunu “hızlandırma” olarak adlandırır. Çoğu özel yetenekli için hız, çok uzun bacaklı birinin normal yürüyüşüdür, ancak bu durum kısa bacaklılar için çok süratlidir. Diğer yanda özel yeteneklilerin diğer çoğu öğrenciden daha küçük eğitim adımlarına ihtiyaç duyduğu da vakıadır. Böylece öğrenilen bilgiyi çok daha derin veya kapsamlı bir şekilde anlama ihtiyacını giderirler.


3. Özel yeteneklilerin iyi eğitimi, yaşıtı öğrenciler arasında “daha yüksek zorluk derecesi” gösterir. Büyük zorluk derecesi daha sofistike düzlemlerde daha fazla beceriyi, daha rafine beceriyi sergileme imkanı sağlar. Özel yeteneklilerin kendi alanlarındaki yüksek “zorluk derecesi” yeteneklilerin kendi özlerini, süreçlerini ortaya çıkarmalarına ve ürünlerinin çok daha kompleks, kuramsal, açık uçlu ve çok yönlü olmasına yol açar. Öğretmen tarafından empoze edilen yapılara daha az ihtiyaç duyan fuzzy (belirsiz, bulanık) problemlerle uğraşmalıdırlar. Kaidelere, modellere kıyasla daha büyük sezgi, anlayış, kavrayış sıçramaları yapmak ve bunu transfer etmek zorundadırlar. Özel yetenekliler akranlarından çok daha bağımsız (her zaman değil) bir tarzda çalışabilmelidir.


Özel yeteneklilerin iyi eğitimi “desteklenen risk” anlayışına sahip olmalıdır. Üst düzey öğrenciler okul hayatlarında görece kolaylıkla yüksek puanlar alırlar. Kendilerinin “dahi”, “doğru cevabı veren ve yolu açan” olarak görüldüklerini bilirler. Diğer deyişle yanlış yaptıklarında normal karşılanmazlar. Bir öğretmen ortaya zorlu bir görev koyduğunda öğrenci kendini tehdit altında hisseder. Bilmediğini öğrenmek için çok çalışması gerektiğinin yanında risk almasıı ve uğraşması gerektiğini de anlar ancak yine de öğrencinin algısı tehdit edildiğidir. Özel yeteneklilerin iyi bir öğretmeni bu gerçeği bilir, başarıyı destekleyecek şekilde davet eder, ikna eder ve ısrar eder. İyi bir jimnastik öğretmeni riskli yeni bir hareket istediğinde öğrencisinin gerekli beceriye sahip olduğundan emin olmalı, uygulamayı zamana yaymalı, sporcusunu bu şekilde ayırt etmelidir.


Özel Yeteneklilere Uygun Olmayan Öğretim

1. Özel yeteneklilerin eğitiminde, halihazırda nasıl yapacağını zaten bildiği bir şeyi öğrenciye sormak ve diğerlerinin de nasıl yapıldığını öğrenmesini beklemek uygun değildir. Çoğu özel yetenekli kendilerinin ön değerlendirmeye alınmadan zaten sahip oldukları malzeme, fikir veya becerilerle ilgili verilen ödevleri düzenli olarak tamamlar; daha sonra da akranlarının kendileriyle aynı düzeye gelmesini, rekabet edecekleri çok daha üst düzey malzeme, fikir ve becerilerle ilgili ödevlerin verilmesini bekler.


2. Özel yeteneklilerin eğitiminde “aynı şeyin daha fazlasını daha hızlı yap” demek uygun değildir. Daha fazla kitap okumak, daha fazla matematik problemi çözmek ilgiyi ve motivasyonu öldüren zorlamalarıdır.


3. Özel yeteneklilerin eğitiminde öğrenciyi akranlarından ve öğretmenlerinden uzun süre tecrit etmek uygun değildir. Özel yeteneklinin sınıfın bir köşesinde matematik kitabıyla yalnız çalışmaya zorlanması öğrencinin bağlanma ihtiyacını görmezden gelmektir ve bir öğretmenin tüm öğrencilerin öğrenmesindeki en önemli faktör olduğu gerçeğini gözden kaçırmak; öğrenme süreçlerindeki anlamlı akran etkileşiminin, sosyal ve duygusal gelişim prosesinin önemini ihlal etmektir.


4. Özel yeteneklilerin eğitiminde “süre” uygulaması uygun değildir. Özel yeteneklilerden genelde bir oyun oynamaları, bir pazılı tamamlamaları veya günlük sınıf aktivitelerini yapmaları istenir; diğerlerinin uzun sürede yaptığı görevleri onlar kısa sürede tamamlarlar. Bu yaklaşımlar, eğitim süresinin yüksek kalitede kullanımını engelleyen uygulamalardır.


5. Özel yeteneklilerin eğitiminde öğrenciye “küçük öğretmen” veya öğretmen rolü vererek değerli zamanı harcamak uygun değildir. Tüm öğrenciler ihtiyaç duyduklarında süreçleri netleştirme ve birbirlerine destek olmada bir diğeri için çalışma arkadaşıdır. Bu durum, genel eğitimde zorlanan öğrenciler için özel yeteneklilerin çok zaman kaybetmesinden biraz farklıdır. Bazı eğitimciler sınav notlarının nasıl olsa yüksek olduğunu söyleyerek bunun özel yeteneklilere fazla zarar vermediğini ileri sürer. Bu ise, iyi planlanmış yeni fikirlerin ve becerilerin öğrenilmesinde harcanacak zamanın boşa harcandığının itirafından başka bir şey değildir.


Özel yeteneklilerin eğitiminde bölük pörçük öğrenme deneyimleri uygun değildir. Bir çocuk çok yetenekli bir piyanist ise çocuğu oyuncak piyano ile oynatan, müzik dünyasındaki olağandışı hikayeleri okutan, müzisyenlerin isimlerinin bulunduğu pazıları tamamlamasını isteyen müzik öğretmeninin kalitesi sorgulanmalıdır. Bunun yerine çocuk, sürekli artan dozda ve müziğin farklı formlarında doğrudan müzik teorisine ve performansa yöneltilmelidir. Genç bir piyanistin, bir müzisyenin nasıl düşündüğünü ve çalıştığını öğrenmesini, piyanoda uzman seviyesinde kendi hareketlerini geliştirmesini bekleriz. Bulmaca tamamlamak, müzikal enstrüman yapmak ve hayat hikayeleri okumak bir müzisyenin hayatını ancak zenginleştirebilir, ancak bunlar müzikte ileri düzey becerilerin gelişimini desteklemez. Aynı şey matematik, tarih, bilim ve benzerleri için de geçerlidir.


bottom of page